Hemen yola cikip selalelere ulastigimizda hep icimizde "Acaba yanlislikla Kanada'ya mi geciyoruz?" sorusu vardi :) Kanada cok yakin olunca ve o bolgede bir kac kopru ve demiryolu ile baglaninca ne zaman bir viyadukten ya da kopruden gecsek Kanada'ya gecme korkusu oldu icimizde :) Aslinda sanildigi kadar kolay degil tabii, oyle bir anda kendini Kanada'da bulamaz insan cunku hem koprulerde pasaport kontrulunden dolayi cok trafik var hem de tabelalar zaten Kanada girislerini acikca belirtiyor. Robert Moses Parkway ile Niagara Falls isimli sehre gelince bir anda kesmekesin icinde bulduk kendimizi. Sag tarafimizda Kanada'ya gecen Rainbow Koprusu vardi. Etrafta bir cok alisveris merkezi, gazino, otel ve otopark bulunuyordu. Bu otoparklar genelde gunluk 20 dolar civarindaydi; sakin bu otoparklara aldanip girmeyin cunku parkin otoparki gunluk 10 dolar. Biz 1 numarali otopark alanina arabayi parkettikten sonra 100 metre kadar yuruyerek selalelere ulastik. Niagara Selaleleri, Erie Golu'nden baslayip Ontario Golu'ne akan Niagara Nehri uzerinde bulunuyor ve bu iki gol arasindaki su yuksekligi farkindan dolayi bu akim olusuyor. Selalelerin oldugu noktada nehir 90 derece donerek kuzeye dogru akmaya devam ediyor. Niagara Selaleleri denilmesinin sebebi ise Niagara Nehri'nin Luna ve Goat (Keci) Adalari ile uce ayrilarak Horseshoe, American ve Bridal Veil Selaleleri'ni olusturmasi.
Horseshoe Selalesi: (Ustteki fotografta en sagda) Horsehoe at nali demek cunku isminden de anlasilacagi gibi selale at nali seklinde. Bu buradaki selalelerin en genisi ve en gorkemlisi. Kanada ile Goat Adasi arasinda bulunuyor ve 2/3'luk kismi Kanada sinirlari icinde oldugu icin Kanadalilar Kanada Selalesi diyor. Yuksekligi 53, genisligi 790 metre ve suyun en cok oldugu bahar ve yaz sonu gibi donemlerde saniyede yaklasik 6400 m3 su akiyor. Yillik ortalama akan su ise saniyede 2400 m3. Akan suyun rengi yosun yesili ve bunun sebebi selalenin gucuyle olusan erozyonla birlikte her bir dakikada ortaya cikan 60 bin kilo cozunmus tuz ve kaya tozuymus. Dere yatagi su an her yil yaklasik 0.3 metre erozyon nedeniyle asiniyormus ve tahminlere gore 50000 yil icinde dereyataginin Erie Golu'ne kadar olan kismi oyularak selaleleri yok edecekmis. Hem bu sureyi geciktirmek icin hem de elektrik uretimi icin suyun zaten bir kismini selalerden once baska yerlere aktariyorlar. Nehir uzerinde Nikola Tesla tarafından kurulmus hidro elektrik santrallarde hem ABD hem de Kanada icin elektrik uretiliyor. Bu santrallerin bir diger özelligi ise dünyada ilk alternatif akım uretilen santraller olmaları ve bu yuzden bir kac yerde alternatif akimin mucidi Nikola Tesla'nin heykelleri bulunuyor.
American Selalesi: (Fotografta en solda) Tamamen ABD topraklarinda olan bu selale digerlerinden Luna Adasi ile ayriliyor. 320 metre genisliginde ve nehirden 57 metre yuksekliginde.
Bridal Veil Selalesi: (Ortada solda) Selalerin en kucugu. Tamamen ABD topraklarinda olan bu selalenin isminin anlami "duvak" cunku gelin duvagi gibi ince uzun yere dokuluyor. Luna Adasi ile American Selalesi'nden, Goat Adasi ile de Horseshoe Selalesi'nden ayriliyor; yani iki adanin arasindan akiyor. 17 metre genisliginde ve 55 metre yuksekliginde.
Gezimize once Prospect Point denilen yerdeki 86 metre yuksekligindeki gozlem kulesinden basladik. 1961'de insaa edilen muhtesem manzarali bu gozlem kulesini her yil yaklasik 8 milyon kisi ziyaret ediyormus. Fakat buranin asil onemi "Maid of the Mist" isimli tekne turlarina binmek icin buradan asagiya asansorle inilliyor olmasi. Biz de gelir gelmez biletimizi (kisibasi 17 dolar) alip, tekne turu icin siraya girdik. Bu tekne ile selaleleri karsidan ve cok yakin bir mesafeden gormek mumkun. 15 dakikada bir bir tekne kalktigi icin cok sira olmasina ragmen en fazla 15-20 dakika beklemisizdir. Burada herkese mavi renkli panco yagmurluklar dagitiliyor cunku ruzgarla birlikte selaleden akan sular bardaktan bosanircasina uzerinize dokuluyor. Iki katli tekneyi tika basa doldurmuyorlar; insanlar rahat rahat teknenin icinde hareket edebiliyor. Biz de alt katta yan tarafta bir yerde yerimizi aldik ve teknenin hareket etmesiyle birlikte islanmaya basladik bile. Bu tekne turuna mutlaka terlik ve sort ya da kisa etek ile gidilmeli cunku panco dizin ustune kadar olan kismi kapattigi icin en cok ayaklar falan islaniyor. Bazilari pantalon, spor ayakkabi ve corapla gelmislerdi ve tekneden inerken pacalarindan sular damliyordu. Zaten parkin her yerinde ayakkabi, corap kurutmak icin cimlere uzanmis bir cok insan vardi. Neyseki biz hazirlikli gitmistik. 15-20 dakika suren bu gezi gercekten cok eglenceliydi. Havadaki su buharindan ve gunesin parlakligindan nehirleri cok net goremedik ama bol bol gokkusagi gorduk ve biraz islandik. Suyun gucunu ve coklugunu gormek insana inanilmaz bir gucsuzluk hissiyati veriyor; kendimi teknede cok korunmasiz hissettim. Bu tekne turu suyun siddetini hissetmek icin mutlaka yapilmali.
Parkta ucretli diger bir aktivite ise "Cave of Winds", Bridal Veil Selalesinin altina insaa edilen tahta merdivenlerden selaleye cok yakin mesafeye kadar yurumek. Biz bunu yapmadik cunku Maid of Mist tekne turuna katilinca gozlem kulesinin hemen yanindaki "Crow's Nest" isimli tahta merdivenlerden Amerikan Selalesi'nin altina dogru ilerlemek mumkun, hem de ekstra ucret odemeden. Merdivenlerden yurumeye basladigimiz andan itibaren uzerimize adeta bardaktan bosanircasina su geliyordu o yuzden pancomuzu hic cikarmadik. Sanirim tekne turundan sonra buradaki en eglenceli ikinci aktivite de budur. Biz cok sansliydik cunku o gun hava cok sicak ve gunesliydi. Hic usumedik ama hava serin ve kapaliysa bir de ustune islaninca ve yedek kiyafetiniz yoksa o gununuz zehir olabilir :) Niagara'ya biraz hazirlikli gitmek gerekiyor. Burada yeterince islaninca artik Cave of Winds denilen benzer aktiviteye ayrica ucret vermek istemedik. Tekne turu, bu merdivenlerde yurume ve gozetleme kulesinden bakinma sira beklemeler dahil 1.5 saat kadar surdu.
Gezimizin geri kalan kisminda Goat Adasi'na gittik. Bu adaya gidis icin iki yol var; biri sadece yayaya acik olan kopruden yuruyerek gecmek, digeri ise troleybuse binmek. Biz cok yorgun oldugumuz icin kisi basi 2 dolar odedigimiz troleybuse bindik. Bu fiyatla butun gun indi bindi yapmak mumkun. Goat Adasi'ndaki ilk durakta indikten sonra "Food Court" un hemen arkasindaki merdivenlerden Luna Adasi'na geciliyor. Luna Adasi 40 metre genisliginde ve Amerikan Selalesi ile Bridal Veil Selalesi arasinda bulunuyor. Buradan manzara gercekten cok harika. Ileride gorunen kopru Kanada'yi ABD'ye baglayan Rainbow Koprusu, hemen sagindaki yapi ise gozlem kulesi. Iste o gozlem kulesinden asansorle inilip tekne turuna biniliyor.
Daha sonra Goat Adasi'nin oteki ucundaki Terapin Noktasina gittik. Buradan da Horseshoe Selalesi yukaridan goruluyor. Buranin manzarasi da muhtesem. Karsida Kanada'daki Niagara Falls sehrinin silueti goruluyor. Selaleler Kanada'ya baktigi icin Kanada o tarafi oteller, gazinolar merkezi yapmis. Ne yazik ki biraz beton yigini olmus. Bu yuksek binalarin bu bolgedeki ruzgarin yonunu ve hava sicakligini degistirdigi icin selalere de etkisi oldugunu okumustum. Bizim Atakule'ye benzeyen kule de meshur Skylon Kulesi (Skylon Tower). Luna Adasi ve Terapin Noktasi birbirine cok yakin; hizli hizli gezilirse en fazla yarim saat surer.
Panaromik fotograf: http://www.niagarafallslive.com/Facts_about_Niagara_Falls.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder