Sayfalar

18 Şubat 2014 Salı

DC 5: Freer Gallery of Art, Arthur M. Sackler Gallery ve Ara Güler'in Anadolusu Fotoğraf Sergisi

Washington, DC'nin ucretsiz muze ve arastirma merkezleri kompleksi olan Smithsonian Enstitusu'nden ve bu kompleksin kurulmasi icin butun mirasini bagislayan James Smithson'dan bahsetmistim. Gecen hafta DC'ye gittigimde bu enstituye bagli olan Freer Gallery of Art, Arthur M. Sackler Gallery (soldaki foto) ve National Museum of African Art (alttaki foto) muzelerini gezdim. Bu muzeler National Mall denilen parkin guneyinde ve Smithsonian Kalesi'nin hemen arkasinda yan yana uc binadan olusuyor ve bu uc bina yeralti tunelleriyle birbirine baglanmis durumda. Herhangi birinden girip, uc muzeyi de hic disariya cikmadan gezmek mumkun. Bu muzelerin cogu bolumu yer altinda cunku yer ustunde Smithsonian Kalesi'nin arka bahcesi olan Enid A. Haupt Bahcesi bulunuyor.


Freer Gallery of Art (1928) ve Arthur M. Sackler Gallery (1982) ABD'nin Asya'ya ozgu en buyuk sanat eserleri koleksiyonuna sahip muzeleriymis. Misir'dan heykeller, tahta oyma sanat eserleri, seramikler, Cin'den tablolar, sermikler, Kore porselenleri, Japonya'dan paravanlar, baskilar, porselenler, Iran'dan el yazmasi eserler, Budist heykelleri, Amerikali sanatci  James McNeill Whistler'a ait unlu "tavuskusu odasi" (Peacock Room), Hindistan'dan fotograflar, seramikler, Umman'dan antik heykeller ve daha bir cok ilginc eser sergileniyor. Hepsini gezmek icin 2 saat kadar ayirmak gerekiyor.



 Peacock Room

Augustus Saint-Gaudens, Labor Supported by Science and Art (1892) ve Law Supported by Power and Love (1894), bronz


Arthur M. Sackler Gallery'deki gecici sergilerden biri olan Ara Güler'in "Ara Güler'in Anadolusu" isimli fotograf sergisini gezmek istedigim icin Sackler Gallery'ye gittim once. Ara Güler kendisini her ne kadar fotograf sanatcisi yerine foto muhabiri olarak tanimlasa da bence Turkiye'de fotograf sanatcisi denilince akla gelen ilk isimdir. 1928'de Istanbul'da dogan Ermeni bir ailenin cocugu olan Ara Güler, Istanbul Universitesi Ekonomi Bolumu mezundur. 1950'de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe başlamis daha sonra 1961 yılına kadar Hayat dergisinde fotoğraf bölümü şefi olarak çalışmis. 1961'de İngiltere'de yayınlanan Photography Annual, Ara Güler'i dünyanın en iyi yedi fotoğraf sanatcisinda biri olarak tanımlamis. Aynı yıl Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği'ne kabul edilen Türkiye'den tek fotografci olmus. Bir cok önemli yayında fotoğrafları kullanılmis ve bir cok ulkede sergiler acmis. Indira Gandi, Winston Churchill, Picasso, Alfred Hitchcock, Fikret Mualla, Ismet Inonu ve Salvador Dali gibi birçok ünlünün fotoğrafını çekmis, röportajlar yapmis. 1979'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin foto muhabirliği dalındaki birincilik ödülünü almis. 18 tane kitabi yayinlanan Ara Güler'in Beyoglu'nda Ara Kafe adindan bir kafesi var ve hala fotograf cekmeye, Turkiye'nin tarihini arsivlemeye devam ediyor.

Sackler'daki Ara Güler fotograf sergisinde Kars'taki Ani Harabeleri'nde, Van'daki Akdamar Kilisesi'nde, Sivas'taki Gök Medrese'de, Konya’daki Büyük Karatay Medresesi'nde, Doğubeyazıt’taki İshak Paşa Sarayı’nda ve Van’daki Köse Hüsrev Paşa Camii gibi yerlerde 1960'larda cekilen fotograflar sergileniyor. Aslinda bu fotoğraflarin nerede oldugundan Ara Güler'in haberi yokmus cunku 1961-1965 yılları arasında Amerika’nın Türkiye Büyükelçisi olan Raymond Hare'ye gorevi bitip ABD'ye donecegi zaman bu fotograflar hediye edilmiş. Raymond Hare ise daha sonra Sackler Gallery of Art'a bağışlamış ve bu fotograflar simdiye kadar muzenin arsivinde tutuluyormus. John Hopkins Universitesi'nde fotografcilikla ilgili bir ders kapsaminda ogrenciler tarafindan yil sonu projesi olarak Ara Güler'in bu fotograflari muzenin arsivinden cikartilarak bu gecici sergi olusturulmus.

Turkiye'den Efes, Kapadokya, Pamukkale, Istanbul gibi herkesin asina oldugu yerlerin disinda cekilen fotograflar sergiyi gezenlere apayri bir Turkiye portresi sunuyor. Eminim yabanci kulturleri, ulkeleri kesfetmeyi seven bir cok kisinin ilgisini cekecek ve Turkiye'nin tarihine ilgi duymalarina ve Turkiye'nin dogusunu merak etmelerine neden olacaktir. Benim gibi bir cok Turkiye vatandasini da daha ulkesinin cogu yerini gormedigi icin sinirlendirecektir eminim. Ben kendimden utandim gercekten, ulkemizin gezilecek cok fazla yeri var. Ayrica Ara Güler'in fotograf felsefesini anlattigi bir video da sergileniyor. Bu videoda Ara Güler'in sergilenmeyen diger fotograflarindan da kesitler vermisler. Ara Güler'in 1958 yılında Kemer Barajı’nın fotoğraflarını çekmek üzere Aydın'in Karacasu ilçesine gittiği sırada yolda kaybolması sonucu gecelemek zorunda kaldigi Geyre Köyü'nde keşfettigi ve fotografladigi M.O. 5. yy'da Roma Imparatorlugu doneminde kurulan ve tanrica Afrodit'e adanmis bir eski cag kenti olan Afrodisyas'ta cektigi fotograflarin yayinlandigi kitabi, bu antik kentin tarihi ve Ara Güler'in burayi nasil kesfettiginin hikayesi de kisaca anlatilmis. Keske bu antik kentten de fotograflar sergiye dahil edilseydi. Uc sene once gezme sansi buldugum Afrodisyas ve heykel okulu benim simdiye kadar gordugum en etkileyici antik kenttir. Anadolu tarihine Ara Güler'in gozunden isik tutan bu fotograf sergisi 14 Mayis'a kadar Sackler Gallery of Art'ta gorulebilir hatta mutlaka gorulmeli :)













 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder