Sayfalar

16 Kasım 2013 Cumartesi

To Rome with Love (Roma'ya Sevgilerle)

Bir Woody Allen filmi daha izledim, To Rome with Love. Aslinda Woody Allen'in simdiye kadar izledigim filmleri kadar iyi degildi hatta ara ara sıkıldıgımı da itiraf etmeliyim.  Filmde cok takip edilmesi gereken bir hikaye de yok. Oyle arkadaslarla muhabbet ederken acip bir yandan izleyip bir yandan konusurken bile izlesen bir sey kacmaz yani :) Bir Midnight in Paris veya Vicky Christina Barcelona olamaz kesinlikle. Her seneye bir film sigdirmaya calisan Woody Allen'in aceleciligine mi gelmis acaba bu film? 

SPOILER
Filmde 4 farkli karakterin Roma'da gecen hikayeleri anlatiliyor ama hikayelerin hepsi biraz birbirinden kopuk. Ilk basta butun karakterler tek tek anlatilinca bir yerde hikayeler birbirine baglanacak diye dusundum ve film boyunca boyle bir beklentiye girdim ama bekledigim olmadi. 

Filmin karakterleri arasında; gençlik yıllarının özlemini duyan ünlü bir Amerikalı mimar, bir anda kendisini Roma’nın en ünlü insanı olarak bulan sıradan bir Romalı, Roma'ya balayina gelen genç bir çift ve bir cenaze levâzımatçısını opera söyletmek üzere sahneye çıkarmaya çabalayan Amerikalı bir opera direktörü (Woody Allen) bulunuyor.  

En komigi Woody Allen'in canlandirdigi opera direktoru ve onun etrafinda donen olaylari anlatan hikayeydi. Bu opera direktoru bir Italyan ile evlenmeye karar veren kizinin dugunu icin Roma'ya gelir. Kizinin erkek arkadasinin ailesi ile tanismak icin evlerine gittiklerinde cenaze levazimatcisi babasinin dusta opera soyledigini duyar ve adami ikna edip sesini dinlemeleri icin tanidiklarinin yanina goturur ancak adam dusta soyledigi gibi iyi opera soyleyemez. Adam sadece dusta soyleyebilmektedir ve sonunda bir operanin sahnesine dus kurularak adamin dus alirken opera soylenmesi saglanir ve meshur olur. Bu sahneler gercekten komikti. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder