Bir kac gun once aksam evde yaptigimiz sinema keyfinde Woody
Allen’in 2011 yilinda cektigi Midnight in Paris isimli filmini izledik. Yine
cok eglendigim, cok sevdigim bir Woody Allen filmi oldu.
SPOILER
Sonbaharda evlenecek olan ABD’li nisanli cift Gil ve Inez,
Inez'in babasinin isi geregi Paris'e gelmesini firsat bilip, tatil icin Paris’e gelirler. Ilk romani uzerinde calisan Gil Paris’i cok sever, ozellikle
yagmurlu halini ve Paris’e yerlesmeyi cok istemektedir ancak nisanlisi Inez
Californiya’da yasamak istemektedir. Yagmurdan hic hoslanmadigini defalarca
Gil’e soyler. Cok ortak noktalari olmayan bu cift Paris’te Inez’in onceden bir
arkadasi olan Paul ve esi ile vakit gecirmeye baslar fakat Paul ukala ve cok
bilmis davranislariyla Gil’in dikkatini cekmektedir. Gil’in Paris sokaklarinda
gece yarisi gezmeye cikmasiyla Inez onunla daha cok vakit gecirmeye baslar ve
Gil’in seruveni boyle baslar. 1920
yillarindaki Paris’e olan ilgisini daha oncesinde hep anlatan Gil, bir gece Paris'te
kaybolmuşken tam geceyarısı bir taksi gelir, onunde durur. Bu taksiye binen Gil, kendini bir partide bulur ve burada Ernest Hemingway, Scott ve Zelda Fitzgerald ile tanisir. Daha sonra da Adriana adinda bir kadinla tanisir. Kendisi Picasso'dan Hemingway'e bir ck sanatcinin metresliğini yapmis ve moda alaninda ilerleme hayaliyle Paris'e
gelmis biridir. Adriana, Gil’den
hoslanmasina ragmen, Gil’in gercek hayatta evlenmek uzere oldugunu duyunca
onunla bir daha gorusmek istemez ve Picasso’dan da ayrilarak bir sure sehirden
ayrilir. Daha sonra Gil gercek hayatinda eski kitaplar satan bir dukkandan Adriana’nin gunlugunu
bulur ve gunlugunde Adriana’nin kendisinden hoslandigini ve ondan hediye kupe
almayi ve onunla birlikte olmayi hayal ettigini ogrenir. O gece Gil nisanlisinin
kupelerini paket yapip Adriana’yi tekrar bulma hevesiyle tam kapidan
cikacakkken nisanlisi ve ailesi otele erken donerler ve kupesini bulamayan Inez
ortaligi ayaga kaldirir. Sonra Gil kupeleri banyoda buldugunu soylerek, otelden
cikar ve bir yerden bir bift kupe alarak Adriana ile bulusur ve kupeleri verir.
Adriana cok sevinir ve gece yarisi birlikte Paris sokaklarinda vakit gecirirken
onlerinde duran taksiye binerek bu sefer Adriana’nin Altin Zaman dedigi
1890’larin “Belle Époque” donemine giderler. Adriana o zamanda kalmak istedigi
icin Gil ile anlasamayip ayrilirlar. Gil, Inez ile anlasamadigini ve uyumlu bir
cift olamadiklarini da Inez’e ve ailesine soyler ve evlenmekten vazgectigini, Paris’e yerlesmeye karar verdigini de soyler. Gil Paris sokaklarinda yururken bir
antikacida calisan daha onceden tanistigi Gabrielle isimli kizla karsilasir ve
eve kadar ona eslik etmek ister. Tam o sirada yagmur yagmaya baslar ve
Gabrielle de yagmurda yurumeyi cok sevdigini soyler… Ve mutlu son J
SPOILER
Filmde herkes kendi bulundugu caga gore baska bir caga ozlem ve ilgi duyuyor. Yani aslinda herkes bir sekilde kendi siradan hayatinin icinde gecmise ozlem duyuyor. Paris'in
keyfini cikaran sanatcilarin aski, iliskileri, gecmise olan ozlemi ve
Paris'i anlattigi, masalsi bir Woody Allen filmi bu kisaca. Woody Allen tarzi komik dokunuslarla bezenmis
bu filmde Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi buyuk isimlere
rastlamaktan buyuk keyif aldim. Vicky Cristina Barcelona ile Barcelona’yi, bir
sonraki To Rome with Love filmiyle Roma’yi, bu filmiyle de Paris’i anlatmis
Woody Allen. Filmin afisinde de Vincent Van Gogh’un Starry Night isimli
tablosundan esinlenilmis.
Film Afisi Van Gogh - Starry Night


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder