Tiyatro oyunculuguna ve siirler yazmaya lise gunlerinde baslayan Sam Shepard derslerinden cok zamanini siir yazmaya ve bir muzik grubunda davul calmaya ayiriyormus. Lise caglarinda ilk okudugu oyun olan Samuel Beckett'in Waiting for Godot ( Godot'yu Beklerken) oyunundan cok etkilenmis.
50'ye yakin oyun yazan yazarin bu oyunu onun aile uclemesi (family trilogy) diye adlandirilan ailesi ve daha cok babasinin hayatindan esinlenerek yazdigi uc tiyatro oyununun ucuncusu ve sonuncusu olarak tanimlaniyor. Diger iki oyun ise Curse of the Starving Class (1976) ve Buried Child (1979). Sam Shepard alkol problemi olan bir babanin cocugu. Sinirlerini kontrol edemeyen babasinin da hep hedefi olan ve parcalanmis bir ailenin bireyi olarak buyuyen Sam Shepard bu yasadiklarinin etkisini oyunlarina aktarmis.
True West, birbirinden cok farkli iki kardesin 1970'te annelerinin Los Angeles'daki evinde 5 yil aradan sonra bir araya gelisini ve aralarindaki kavgayi, kiskancligi ve cekememezligi anlatiyor. Kardeslerden biri (Austin) hayatta en onemli uc basari olarak gorulen "ev", "aile" ve "is"'e sahip bir senaryo yazari ve Amerikan ruyasini tam olarak gerceklestirmis. Evini ve ailesini terkedip, colde bohem hayati yasayan alkolik babasi gibi olmamaya calisiyor.
Kardesi Lee ise Austin'in tam tersi bir hayat surmekte. Hirsizlik yaparak gecinen Lee'nin duzgun bir isi, ailesi ve evi yok. Babasi gibi collerde kendi basina bir hayat suren Lee'nin yine babasi gibi alkol problemi ve siddete yatkinligi var. Oyunda "Old man" (Yasli adam) diye gecen aileyi terkeden, alkolik, sinirli baba aslinda kendi babasi.
Oyunun sonunda hirsli bir senaryo yazari olan Austin de kardesi Lee gibi alkolik oluyor, hirsizlik yapiyor ve ailesini terk edip uzaklara gitmek istiyor. Nedeni ise Austin'in hikayesini begenen yapimci Saul'un Lee'nin hikayesini dinledikten sonra daha cok begenerek, Austin'in hikayesini hayata gecirmekten vazgecmesi. Aslinda bu iki kardes Sam Shepard'in babasi gibi olmak ya da olmamak arasinda gidip gelen kisiliginin iki yonunun yansimasi. Sonuc olarak babasi gibi olmayan Austin de babasi gibi oluyor ve ne yazik ki bu gercekle yuzlesmekten kacamiyor. Herkes de arada bir olmaz mi, yine babam gibi ya da annem gibi oldum demek ya da hayatimiz da bizi cok etkileyen anneanne, babaanneye benzemek. Fakat burada Sam Shepard bu olayin biraz asiri uc bir noktasini oyuna tasimis. Aslinda babasi ile ilgili olan karisik duygularini ve icsel catismalarini ve herkesin icinde biraz siddete egilim oldugunu, iki kardesin catismasina deginerek aktarmis; etkileyici, komik ve eglenceli bir sekilde.
2 saatlik bu tiyatro oyununun ilk yarisinda Austin ve Lee'nin arasindaki uzun diyaloglarla iki karakteri bu sekilde taniyoruz. 2. yarida Austin'in projesi iptal olunca is kelimenin tam anlamiyla cigrindan cikiyor ve trajikomik sahneler basliyor. Uzulsem mi, gulsem mi bilemedim durumlari. Austin cok sinirlendigi icin Lee'nin hikayesini kagida dokmek istemiyor ve Lee bunu kendisi yapmaya karar veriyor. Daha once hic daktilo kullanmayan Lee once tek parmakla yazmaya baslasa da sonucta is Lee'nin daktiloyu golf sopasiyla parcalamasina kadar geliyor. Ayni zamanda Austin ise icki icerek Lee'nin oyunun ilk basinda Austin yazi yazarken konsantre olmasini engelledigi gibi onun dikkatini dagitiyor. Lee'nin disari cikmasini istemesiyle disari cikan Austin, eve caldigi bir suru tost makinasiyla geri geliyor. Lee hikayesini kagida dokememesine cok fazla sinirleniyor ve daha once tanisip ismini kagida not ettigi kadini bulmak istiyor fakat bu kadinin sadece adini biliyor. Numarasini bulmak icin bilinmeyen numaralar servisini ariyor fakat operatorden o isimde 10 kisi oldugunu ogreniyor. Telefon numaralarini not etmek icin kaleme ihtiyaci olan Lee, Austin caldigi butun tost makinalarinda kizarttigi 20'ye yakin tost ekmegine yag surerken, butun mutfagi kalem bulmak icin dagitiyor ve sonunda cebinde bir kalem oldugunu hatirliyor ama telefona geri dondugunde telefonun kapanmis oldugunu anliyor. Iyice sinirlenen Lee sonunda telefonun kablosunu kopariyor. Bu sahneler gercekten cok komikti. Gercekten bir suru ekmek kizarttilar ve cok guzel kizarmis ekmek kokusu butun salonu kapladi ve beni aciktirdi :) Lee'nin kalem bulmak icin heryeri dagittigi sirada Austin'in hic tepki vermeden kizarttigi ekmeklere yag surmesi ve bu sirada "There's gonna be a general lack of toast in the neighborhood this morning..." (Bu sabah mahallede kizarmis ekmek eksigi olacak) demesi beni cok guldurdu.
Oyunun sonunda anneleri geri donuyor ve evi darmadagin, Austin'e emanet ettigi ciceklerini de olmus buluyor. Anne Alaska seyahatinden erken donuyor cunku ciceklerini ozlemis :) Eve gelirken "Picasso is in town" (Picasso sehirde) afislerini goren anne Austin ve Lee'ye muzeye gidip Picasso'yla tanisabileceklerini soyluyor. Bu sahne de komikti. Picasso'nun eserlerinin sergilendigi muzenin reklamini goren annesi Picasso'nun kendisinin gelecegini saniyor. Austin Picasso'nun oldugunu soylese de inanmiyor. Evin daginikligina fazla tepki vermeyen, Picasso ile tanismak isteyen ve ev biraktigi gibi olmadigi icin otele yerlesmeye karar vererek, iki kardesin kavgasini arkada birakarak evi terkediyor. Kocasinin sinirli hallerinden zamaninda cok ceken ve cocuklarinin kavgasindan da kacan anne portresi yani bu.
Sonunda Austin sinirinden kendini Lee'yi kopan telefon kablosuyla bogarken buluyor. Yani abisi Lee ve babasi gibi alkolik ve siddet egilimli bir kisilik olup cikiyor 3-4 gun icinde. Herseyi birakip hic arkasina bakmadan, ailesini dusunmeden uzaklara kacmak istiyor. Austin de babasina benzemekten kacamiyor.
Super bir oyundu. Cok eglendim, cok guldum. Ken Barnett (Austin) ve David Mogentale (Lee)'in oynayip Pam Berlin'in yonettigi oyun simdiye kadar Pittsburgh'ta izledigim en iyi oyundu.
Austin (solda) ve Lee (sagda) annelerinin evinin mutfaginda*
Kaynak:
http://www.sam-shepard.com/aboutsam.html
http://www.sparknotes.com/drama/truewest/canalysis.html
http://triblive.com/aande/theaterarts/5111965-74/austin-lee-theater#axzz2mqr1tsXc
http://en.wikipedia.org/wiki/True_West_(play)
* Fotograf: http://triblive.com/aande/theaterarts/5111965-74/austin-lee-theater#axzz2mqr1tsXc

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder