Sayfalar

19 Eylül 2013 Perşembe

Münih - 1

Almanya'nin Bavaria Eyaleti'nin baskenti ve en buyuk sehri Munih ayni zamanda Berlin ve Hamburg'dan sonra Almanya'nin en buyuk 3. sehridir. Isar nehri boyunca kurulmus bu sehir Bavaria Alpleri'nin kuzeyinde yer alir. Nufusu 1.42 milyondur (2012). Sehrin kurulus tarihi MS 1158 olarak kabul edilmistir cunku bulunan en eski belgelerde bu tarih vardır. Bu tarihten yaklasık 20 yıl sonra Munih resmi olarak sehir haline gelmistir. Şehir II. Dünya Savaşı sırasında Müttefikler tarafından yoğun bombardıman tahrip edilmiştir. Şehir altı yıllık bir süre içinde 71 hava saldırısina uğradı.

Munih'e Istanbul Sabiha Gokcen Havaalani'ndan Pegasus'un ucusuyla 2.5 saatte vardik. Hemen pasaport kontrolunden gectikten sonra S-Bahn denen trenlerden S1 ile sehir merkezinde olan Hauptbahnhopf (Merkez Tren Istasyonu)'a 40 dk'lik bir tren yolculuguyla geldik. Bu trene binmek icin bilet almak gerekiyor. Gunluk sehir bileti (Airport-City Day Ticket) tek kisilik 10.80 Euro'dur. 5 kisiye kadar olan gruplar ya da aileler icin satilan biletlerin (partnet ticket) fiyati 19.60 Euro'dur. Bu biletler o gun sizin havaalanindan sehir merkezine kadar gelmenizi ve ertesi gun sabah 6'ya kadar sehir ici tren ve otobus hatlarini da (U-Bahn, S-Bahn) kullanabilmenizi saglar. Eger o gun yapacaginiz seyahat sadece havalimanindan sehre gelmekse o zaman tek kullanimlik olan ve fiyati 9.60 Euro olan biletlerden alabilirsiniz. Biletleri havalimanindaki giseden ya da Turkce dahil bir cok dil secenegi bulunan makinalardan da alabilirsiniz. Trende bilet kontrolu olmadigi icin trene binmeden once biletinizi giristeki makinalarda okutup gecmek durumundasiniz. 

Hauptbahnhopf'a cok yakin mesafedeki SchillerStrasse (Schiller Caddesi) uzerindeki Hotel Haberstock'ta kaldik. Bu bolge biraz Istanbul'daki Eminonu'ne benziyor. Heryerde altin, doviz burolari, barlar, oteller, hosteller var. Tren ile buradan heryere ulasim da cok rahat. Hotel Haberstock ise biraz eski bir otel olmasina ragmen temiz, sessiz bir otel. Kisa donemli konaklamalar icin uygun. Odalari cok buyuk degil fakat banyolar hemen hemen bir oda genisliginde. Kahvalti saat 10'a kadar servis ediliyor ve epey cesitli. Cok cesit ekmek, peynir , zeytin ve caylari var. Sehri gezmek icin gelindiyse bu ve buralardaki oteller yer acisindan cok uygun cunku sehri gezilecek yerlerine yurume mesafesinde. 

Tarihi kent (Marienplatz) sehir surlariyla daire seklinde cevrelenmis ve 4 giris kapisi bulunur. Ana giris kapisi dogudan Isar nehrine acilan Isator'dur. Isator'dan girilip dumduz yurununce diger giris kapisi olan Karlstor'a ulasilir. Digerleri ise guneyde Sendlinger Tor ve kuzeyde Odeonplatz'dir. Antik kentin giris kapisindan biri olan ve orta cag doneminden kalan Karlstor'un da bulundugu Karlzplatz denen meydan bizim kaldigimiz otelden yuruyerek 10 dk uzakliktadir. Karlstor'dan tarihi sehre girilince bizim Istiklal Caddesi'ne benzer trafige kapali, insanlarin yurudugu, sagli sollu tarihi, ya da yeni yapilmis binalarin, restaurant, kafe, bar, magaza ve alisveris merkezlerinin oldugu caddeye girilir. Bu caddeye Neuhauser Strasse denir. Bu cadde eskiden Munih'in tuz ve tahil pazarinin oldugu meydaniymis.


                                     Karlzplatz Meydani ve Karlztor Giris Kapisi (ortadaki beyaz bina) 



                                                                    Neuhauser Strasse (cadde)

Neuhauser Strasse boyunca meyve standlari, kafeler ve hediyelik esyalar satan yerler bulunur. Cok kalabalik, turistlerin cokca bulundugu bu cadde Munih'e gelindiyse ilk gezilmesi gereken yerlerden biri. Bu cadde boyunca yurumek cok eglenceli, ozellikle hava guzelse. Bu caddedeki Agustine bira evi ve Rischart Pastanesi yemek, bira, ve cay, kahve yaninda pasta, tatli yemek icin uygun yerler. Gezilebilecek yerler ise bu caddenin ortalarina dogru bulunan, Rathaus (Belediye Binasi). Hala belediye binasi olarak kullanilan bu bina 1867-1906 yillari arasinda  Georg von Hauberrisser tarafindan gotik donem mimarisiyle insa edilmis. Dis yuzeyi Bavaria efsanelerini simgeleyen heykellerle suslenmis ve uzerindeki iscilik gercekten muhtesem. Bu binanin Glockenspiel denilen saat kulesine 3 Euro karsiliginda cikilabiliyor. Oradan sehre kusbakisi bakilabilir. 


                                                                                 Rathaus


                                                                     Rathaus (On Cephe)

Hemen karsisindaki 12 yuzyilin sonlarinda insaa edilen St. Peters Kilisesi'de gorulmesi gereken yerlerden biri. Roma mimarisi biciminde insaa edilmis bu bina 1327 yilinda bir yanginda yikilinca 1368'de tekrar yapilip, 17. yy'da 92 metre uzunlugunda Ronesans stili saat kulesi eklenmis. Buranin kulesinden de sehre bakmak mumkun ama biz  Rathaus'un kulesine ciktigimiz icin buranin kulesine cikmadik. 



Munih'i gercekten sevdim. Hareketli, kalabalik bir sehir. Havanin da guzel olmasindan dolayi sokaklar cok kalabalikti. Tek sorun su sorunu oldu. Restoranlarda su istendiginde maden suyu servis ediliyor. Normal su isteniyorsa ozellikle belirtmek gerekiyor. Fiyatlari da cok pahali. .33lt lik suya 3-4 Euro verdigimiz oldu. Amerika'daki gibi ucretsiz cesme suyu servisi ne yazikki yapilmiyor. Supermarket bulalim sise su alalim dedik ama malesef onu da beceremedik. Uzerinde "naturel" yazan sise su da maden suyu cikti :) Uzerinde "Still" yazan siselerden almak gerekiyormus. Supermarketten su alininca fiyatlari uygun. 1.5 lt siseler 90 Euro Cent civarinda. Cesme suyu Almanya'da temiz olmasina ragmen aliskanliklarindan dolayi Almanlarin tercih etmedigi birseymis. Biz otelde oldugumuz surece cesme suyunu ictik. Tadi gayet guzeldi. Ayrica Munih'te restonlarda buzu sayiyla veriyolar. Ben bunu Turkiye'ye has birsey saniyordum ama Almanya'da da varmis. Kola bardaginin icine sadece bir veya iki tane buz koyuyorlar. Amerika'daki gibi bardagi agzina kadar buzla doldurmuyorlar. Ayrica peceteleri masalara koymadiklari icin herkese tane ile veriyolar. Marketlerde de poset icin para aliyorlar. Genelde insanlar cantalarina ya da yanlarinda getirdikleri posetlere koyuyor aldiklarini. Ayrica plastik ya da cam sisede bir sey alindiysa ayrica sise ucreti kesiyorlar. Marketlerde bulunan geri donusum makinelerine bu bos siseleri getirdiginiz takdirde bu ucretleri geri almaniz mumkun. Cevre kirliligini azaltmak ve geri donusumu desteklemek amaciyla cok guzel uygulamalar gercekten. Butun Almanya'da mi boyle yoksa sadece Munih mi bilemeyecegim ama Almanya'da yasayan Turklerin anlattigi gibi asiri temiz, bal dok yala bir yer degil Munih. Tamam cok asiri kirli degil ama her yer sigara izmariti dolu ve bence Turkiye'den cok farkli degil bu konuda. Cok uzun yillar once belki Turkiye'den cok temiz olabilir ama simdi Turkiye bu konuda baya ilerlemis sanirim :) Toplu ulasimda ve bisiklet kullaniminda cok iyiler. Takim elbiseli, topuklu ayakkabili bisiklete binen yasli, genc insanlar gorunce gercekten Avrupa'da oldugunu anliyorsun. Taksiler de genelde Mercedes. Simdilik Munih uzerine yazilarim bu kadar. Bundan sonraki yazimda gezdigim diger yerleri ve muzeleri anlatacagim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder